Mevsimler her ne kadar değişip kış bir türlü gelmiyor desek de hasta eden havalar artık başladı. Havaların soğuması ve okulların açılması pandemiyle birleşince aklımıza en sık gelen sorular “Hastalıklardan nasıl korunalım?” ve “Bağışıklığımızı nasıl güçlendirelim?” oluyor.
Vücudumuz dışarıdan gelen herhangi bir strese karşı (virüs, bakteri, stres vb.) immün sistem dediğimiz kalkanını devreye sokuyor. Bizim görevimiz ise bu kalkanın korumasını ve gücünü her zaman arttırmak ve onu dayanıklı kılmak. Bunun için de dikkat edeceğimiz belki de en önemli etken beslenmemiz! Bugün bağışıklığımız için önemli bir konuyu ele alıyoruz. Antioksidanlar bağışıklımığızı nasıl etkiliyor?
Antioksidanlar
Antioksidanların, vücudun direncini artırma, kronik yorgunluk sendromunun önlenmesi, damarların güçlenmesi, kalp ve kanser gibi pek çok hastalığın oluşumunu önleme gibi yararları bulunuyor. Aslında vücudumuz gerekli olan antioksidanları kendisi üretebiliyor ama bunun yetersiz kalması vücut direncini düşürüyor ve hasta olmamıza sebep olabiliyor. Yoğun stres altındaysak, yeterli ve dengeli beslenmiyorsak ve uyku düzenimiz dengesizse antioksidan aktivitemiz düşebiliyor. Antioksidanların, vücudun savunma mekanizmasını güçlendirdiği, yaşlanmaya bağlı sağlık sorunlarından koruma sağladığı ve bunun yanında cildi ve saçları da beslediği yapılan araştırmalarla ortaya çıkmakta.
Peki antioksidan maddeler neler? E vitamini, C vitamini, A vitamini, çinko, selenyum, glutatyon, alfa lipoik asit antioksidan işlevi en yüksek maddeler. Bunun için en iyi kaynaklar ise sebze ve meyveler. Özellikle koyu yeşil yapraklı (pazı, ıspanak, maydanoz, enginar vb.), kırmızı-turuncu renk sebze ve meyveler (havuç, domates, çilek, nar, mandalina, portakal vb.) antioksidan kaynakları için birebir.
Sebze ve meyvelerin dışında; kuruyemişler, çay, ayçiçeği yağı, zeytinyağı, fındık ve ceviz yağı, balık ve balık yağı antioksidanca zengin besinler. Besinlerden alınan antioksidanlar, vücut organları, kan ve yağ dokusunda depolanabiliyor.
Mevsimi yaklaşan nara ayrın bir parantez açmak istiyorum. Özellikle kronik inflamatuar hastalıkların tedavisinde sayısız faydalı sağlık etkisine sahip, sağlığa yararlı biyoaktif bileşiklerin bolca bulunduğu, birçok araştırmaya konu olan olağanüstü bir meyve olarak kabul ediliyor. Çok sayıda çalışma, narın içindeki bileşenlerle ilişkili yararlı etkilerini ortaya koymaktadır: ellagik asit , ellagitanninler , punisik asit ve diğer yağ asitleri, flavonoidler , antosiyanidinler, antosiyaninler, östrojenik flavonoller ve flavonlar vb. bileşikler. Narın güçlü iyileştirici özellikleri arasında antioksidan, antiobezite, anti-inflamatuar ve anti-tümör etkileri de bulunmaktadır.
Yeşil çayın da strese karşı direnci arttırdığı, anjiyogenez ve tümör oluşumuna karşı koruduğu, nörodejeneratif ve kalp hastalıklarının önlenmesi de dahil olmak üzere yüksek antioksidan içeriği sayesinde birçok sağlık yararları olduğu bilinmekte.
Sonuç olarak antioksidanlar bağışıklık sisteminizi güçlendirmeye ve enfeksiyonlara karşı korunmaya yardımcı olmaktadır. Özellikle neredeyse 2 yıldır içinde bulunduğumuz bu pandemi döneminde bağışıklığımızı güçlendirmek, koruyucu önlemler almak çok önemli. Kendinize iyi bakın, önemli olan sizsiniz.
Sağlıklı günler…
Telif Hakkı © 2024 Diyetisyen Nihan AYKIRI - Tüm Hakları Saklıdır.
Web sitesi trafiğini analiz etmek ve web sitesi deneyiminizi optimize etmek amacıyla çerezler kullanıyoruz. Çerez kullanımımızı kabul ettiğinizde, verileriniz tüm diğer kullanıcı verileriyle birlikte derlenir.